Dublin, çevrenin şehrin kendisi için daha ilginç göründüğü şehirdir. Tabii ki, herhangi bir yeni şehirde olduğu gibi, turist her şeyi izlemeli, o zaman bir şeyin kaçırıldığından pişman olmayacak. Dublin, İrlanda'nın başkentidir, bu da ana cazibe merkezlerinin yoğunlaştığı anlamına gelir. Mesajı şehri ve çevresini kapsayan "kentsel trenle" geçmek çok uygundur, elbette bir taksi kullanabilirsiniz, ancak ilginç ve pahalı değildir :).
Ve böylece şehir merkezi, Liffi Nehri'nin yarısına ayrılıyor, şaşırtıcı derecede temiz ve çok güzel, çok fazla balık var. Gezilecek yerlerin çoğu, şehrin güney yarısına odaklanmıştır. Kuzey kesiminde, yarı zamanlı ve kendi içinde bir dönüm noktası olan şehrin ana caddelerinden biri var. İrlandalı. Sokak çok meşgul, hayat her zaman kaynar. Küçük dükkanlarda, hediyelik eşyalardan şehrin ücretsiz haritalarına ve kentsel ulaşım yollarının açıklamalarını bulabilirsiniz.
Dublin'in en dokunaklı dönüm noktası da şehir merkezinde, bu anıların bir parkıdır, İrlanda özgürlüğü için ölen tüm kahramanlara adanmıştır. Burada bütün gün düşünceye oturmak istediğiniz çok sakin ve huzurlu bir ortamda.
Özellikle giriş ücretsiz olduğundan, İrlanda Ulusal Galerisi'ne gitmemek imkansızdır. Burada 14 bin'den fazla resim sergilendi, ayrıca, ünlü ustaların fotoğrafları, heykelleri ve grafikleri de burada sunulmaktadır. Burada, bu ünlü tuvallerin "Mulatto" Velasquez, "Yalnız Yelkenli" Claude Monet ve "Mesih'i Take" Karavadezho ile sergilendi. Genel olarak, sadece resim netleştiricileri için bir cennet.
Kitapların sevenler Chester Beatti kütüphanesinden geçemeyecek, buradaydı, en zengin koleksiyonun eğilimli ve bütçe yayınlarının toplandığı, Papirüs, kazınmış kitaplar, İncil'in erken basımları ve Kur'an. Kütüphane, Dublin Kalesi'nde 20 Shrewsbury Road, Dublin 4'te yer almaktadır.
Nürnberg Chronicles Kitabından Avrupa'nın eski haritası 1493'te yayınlandı.
Daha sonra, inşaatı İrlanda Parlamentosu'nun yanında bulunan İrlanda Ulusal Müzesi'ni ziyaret etmek gerekir. Eski altın takılar, Kelt kıyafetleri, 7. yüzyılın yapışkan maddeleri, Hıristiyan süslemeleri ve kalıntılar var. Burada, bir Clicicavan adamının vücudunun, iyi korunmuş bir gövde, daha kesin olarak, demir çağında yaşayan insan vücudunun sadece gövdesi tutulmasıdır. İrlanda'da MIT'de MIT'de bulundu. Tabii ki, gösteri kalp soluğu için değil, ama kesinlikle etkileyici!
Dublin'de olmak İrlanda'nın kalelerini ziyaret etmemek imkansız, Malahaid Kalesi, orijinal formdaki herkesten daha iyi korunmuştur. 1976'ya kadar, kalenin gerçek sahipleri olan tubotun hayatları var. 5 hayalet kalede yaşadığı söyleniyor, ama değil, kendinizi kontrol etmeniz gerekir. Hala kalede kamerayı kullanmak imkansız, bu yüzden tüm dekorasyon ve lüks zaten yerinde görecek.
Mandley'nin kalesi sadece uzaktan hayran kalacak, çünkü şarkıcısı Aniya, şimdi orada yaşıyor.
Ayrıca Dublin Kalesi'ni ziyaret etmeye değer, orada İngiliz yönetimi olarak kullanılır. Şimdi resmi toplantılar ve konferanslar için bir bina olarak kullanılıyor ve Castle Dungeon'da konser tutuluyor.
Dublin, dokuz köprü bir şehri olduğundan, hepsi boyunca yürümeye değer, onlardan en ünlü olanları, Frank Shervina'nın köprüsü, barınağın köprüsü, Samuel Beckett Bridge, köprü bitti, Bridge James Joyce.
Ve son, Dublin'in ana katedrali olan Mesih'in Katedrali veya Kutsal Üçlü Katedrali'ne gitmeyi unutmayın. Bu arada, 1860'da vücudu temizliyordu, takım fareleri ve bir kediyi (ölü) buldu, fakir hayvanların kalıntıları hala burada sergileniyor.
Ve görülmeye değer bir kez daha katedral olan St. Patrick'in Katedrali'nde, 18. yüzyılda, Jonathan Swift'in kendisinin Abbotu vardı. Restorasyon sırasında, Kelt haçı burada bulundu, hala burada saklandı.
Dublin'de daha birçok ilginç yer var, sadece bir haftadan fazla bakmanız gerekiyor! Şehrin çevresindeki Shopaholiki için, Kildir köyünde "satış fuarı" var, burada sürekli tanınmış markaların kendi koleksiyonlarını satıyorlar. Ve şehrin güneybatı kesiminde, tapınak bar alanı, bar ve barların alanıdır! Muhtemelen her sayaçta bir pub değilse, burada bar ve içecek mutlaka!